Topuk dikeni, gündelik yaşam kalitenizi oldukça olumsuz etkileyen, özellikle hareket halindeyken ağrı ve acı duymanıza sebep olan ciddi bir sağlık problemidir. Plantar fasiit olarak da bilinen bu problem, topuk kemiğiniz ile ayak parmaklarınız arasında bağlantı görevi gören bir dokunun iltihaplanması sonucunda ortaya çıkar. Bu iltihaplanma, adım attığınızda ya da ayağınızın üzerinde durduğunuzda batmaya benzer bir hissi ilgili bölgeye yaşamanıza sebep olur. Eğer birden hareketiniz artarsa ağrınız geçici olarak azalabilir. Fakat hareketiniz durduğunda ya da oturduğunuzda, bir süre sonra ağrılarınız yeniden başlayacaktır.
Topuk dikeni problemi, aşağıdaki durumlardan dolayı gelişme gösterebilir:
Uzun bir süre boyunca yanlış ayakkabı kullanımı,
Ayak tabanının kaldıramayacağı düzeyde kilo artışı,
Ayak tabanına ani şekilde yük bindirecek hareketlerde bulunma,
Sık aralıklarla zıplama sonucunda topuk dokusunda meydana gelen gerginlik,
Yeterince topuk desteği olmayan ayakkabı kullanımı,
Sert yüzeylerde koşmak ya da uzun süre yürümek,
Parmak arası terliği uzun süre kullanmak
Artrit ve benzeri durumlar,
Yürüme sorunları deneyimleyerek belirli bir alana aşırı yük bindirmek.
Yukarıdaki durumlardan biri ya da birkaçının sürekli olarak deneyimlenmesi, zamanla plantar fasiit adı verilen dokunun zarar görmesine ve iltihaplanmasına sebep olur. Bu durum ise adele bantlarının zedelenmesi anlamına gelecektir. Bıçak kesiğine benzeyen bu ağrı için doktorunuz ayak egzersizleri önerebilir ya da farklı tedavi uygulamalarını uygulamayı tercih edebilir. Bunun için profesyonel bir muayene olmanız şarttır.
Topuk dikeni rahatsızlığı belirtileri topuk önünde şişlik, topuk çevresinde ve ağrı hissedilen bölgede ısınma, topuğun tam altında bıçak batmasına benzer bir his, topuk altında kemiğe benzeyen bir çıkıntı oluşumu olarak sıralanabilir.
Topuk dikeni tedavisi için doktorunuz farklı yöntemler tercih edebilir.
Topuk dikeninin tedavi edilebilmesi için podo-taping adı verilen bir yöntem uygulanabilir. Bu tedavi yönteminin diğer fizyoterapi egzersizleri ile bir arada uygulanması sıklıkla tavsiye edilir. Bantlama tedavileri arasında özel bant yapısı ile dikkat çeken ve yüksek başarı oranlarına imza atan podo-tapin, Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilmiştir. 70’li yıllarda geliştirilen bu yöntem, günümüzde kasların ve eklemlerin hareket kabiliyetinin hiçbir şekilde kısıtlanmadan iyileşme sürecini başlatmayı amaçlar. Topuk dikeni tedavisinde podo-tapin uygulaması, ek ilaç almayı gerektirmez ya da cerrahi prosedür talep etmez. Bu sayede iyileşme süreci için ekstra bir doku onarımını beklemeniz gerekmez.
Bantlamanın yaptığı temel şey, cildin farklı katmanlarında bulunan ve harekete geçmesi durumunda ağrıyı azaltacak olan reseptörleri uyarmaktır. Bantların uygulandığı ilk andan itibaren bir konfor artışı sağlaması ve düzenli kullanımda kalıcı etki sağlayarak iyileşmeyi olanaklı kılması, bu yöntemin çok sayıda doktor tarafından tercih edilmesinin birincil sebebidir. Genel olarak kan dolaşımının ve lenf dolaşımının düzelmesi yolu ile hareket kabiliyeti ve dengesinin en dengeli haline getirilmesi bu bantların kullanımı ile mümkündür.
Yetmişli yıllarda Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilen bu yöntemi daha yakından incelemek için Bantlama Tedavisi içeriğine göz atın. (buraya önceki yazının linki verilebilir).
Bir süre ayağınız üzerindeki baskının azalması için iş yerinden izin almak ve istirahat etmek yararlı olabilir. Bu istirahat süreci boyunca doktorunuzun önerdiği ayak egzersizlerini düzenli olarak uygulamanız, iyileşme sürecini hızlandırabilir.
Doktorunuz eşliğinde sürdürülecek fizik tedavi seansları ile birlikte topuk dikeni için ilaç kullanmak da yararlı olabilir. Ne var ki, doğrudan topuk dikeni sorununu çözmek için üretilmiş bir ilaç bulunmamaktadır. Bunun yerine, doktorunuzun sizin için önerebileceği ve doku iyileşmesini tetikleyecek ilaçlar tercih edilebilir. Genel olarak, hastanın da şikayetleri doğrultusunda aşağıdaki ilaç türleri doktorlar tarafından yazılabilir:
Ağrı kesici ve iltihap giderici fonksiyonu olan ilaç türleri: Genellikle topuk dikeninin yoğun bir şekilde acı hissettirdiği durumlarda doktorunuz tarafından İbuprofen, naproxen gibi ilaçlar yazılabilmektedir. Doktorunuz tavsiye ettiği sürece bu ilaçları gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.
Krem ve jel gibi ilaçlar: İltihapların giderilerek iyileşme sürecinin hızlanmasını, aynı zamanda ilgili bölgenin nemlendirilerek yumuşatılmasını sağlayan krem, jel ve merhemler sıklıkla tercih edilmektedir ve rahatlatıcı özellikleri ile öne çıkmaktadır.
Steroid enjeksiyonu: Genellikle yüksek seviyedeki şikayetler için diğer tedaviler denendikten sonra sonuç alınamaması durumunda tercih edilen steroid enjeksiyonları, yüksek başarı oranlarına sahiptir.
Normal şartlar altında topuk dikeni herhangi bir cerrahi prosedüre ihtiyaç duyulmadan iyileşen bir hastalık türüdür. Ne var ki, bazı hastalarda durum biraz daha ısrarcı olabilir. Bu durumda ameliyat uygulaması doktor tarafından tercih edilebilmektedir. Doktorunuz ameliyatı tercih etmeden önce yaklaşık olarak bir yıl bekler ve diğer tedavilerden yanıt alabilmek için süreci yönetir. Daha sonra cerrahi bir prosedür eşliğinde zarar görmüş olan plantar fasyasının serbest bırakılmasını ve topuk dikeninin ilgili alandan çıkarılmasını içeren süreç başlatılır.
Ameliyat herkes için uygun olmayabilir. Doktorunuz cerrahi prosedüre mani olan herhangi bir zorunlu ilaç kullanımının olup olmadığını kontrol eder. Her şey uygun görülürse ameliyat kısa sürede gerçekleşir. Ameliyat çeşitli komplikasyonların riskini barındırdığı için son çare olarak görülmektedir. Ameliyat sonrasında hastaların uyuşukluk ya da sinir ağrısı yaşama ihtimali bulunmaktadır.